Kimdir Bu Lifler?
Diyet lifler çözünebilir ve çözünmeyen olarak iki gruba ayrılırlar fakat bir gıdada farklı oranlarda bu iki formu bir arada bulunabilir. Sofralarımızda alışkın olduğumuz baklagiller, narenciye, yulaf, elma ve havuç gibi besinler kan şekeri ve kolesterole pozitif yönde faydaları olan çözünebilir lifleri yüksek oranda barındırmaktadır. Yeşil yaprakları sebzeler, karnabahar, çekirdekli meyveler ve kahverengi pirinç gibi tahıllar ise bağırsaklarımızın kusursuz düzenini devam ettirmesi için tüketimini arttırmamız gereken çözünmeyen posalara güzel örneklerden sadece bir kaçıdır. Kardiyovasküler hastalıklara ve diyabete karşı koruyucu etkisi bulunan bu besinler aynı zamanda hepimizin zaman zaman yakındığı kabızlığa karşılık bağırsak mikrobiyotamızı hatırı sayılır bir şekilde fayda sağlar. Unutmayın, bağırsaklarınız mutluysa siz de mutlusunuz demektir.


Peki bizler bu lifleri nasıl beslenme alışkanlığımız haline getirebiliriz?
Günlük 25-35 gram arası lif alımı yukarıda bahsettiğim mucizelerin gerçekleşmesi için yeterli bir taban oluşturur. Diyette çeşitliliğe dikkat etmek ve farklı besin gruplarından lif alımını sağlamak ise önem arz etmektedir.
Küçük bir tavsiye: Salatanızı nohut, mercimek ekleyerek diyet lifi bakımından zengin bir hale dönüştürebilir aynı zamanda daha uzun süre tok kalmanızı sağlayabilirsiniz.
- https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/154154