Beynin Bölgelerinin Gıda Alımı ve İştah İle İlişkisi
İnsan beyni karmaşık bir organ olup, bilişsel işlem, duygusal düzenleme ve motor kontrol dahil olmak üzere birçok hayati işlevden sorumludur. Önemli bir şekilde, iştah, metabolizma ve enerji harcamasının düzenlenmesinde merkezi bir rol oynar. Metabolizmanın düzenlenmesinde birkaç beyin bölgesi rol oynasa da, bu işlev esas olarak hipotalamus tarafından düzenlenir;
Beynin derinliklerinde bulunan kritik bir bölge olan hipotalamus, iştah düzenlemesi ve enerji dengesinin karmaşık etkileşiminin merkezidir. Son zamanlarda yapılan nörobiyolojik araştırmalar, bu küçük beyin yapısının çok yönlü işlevlerini ortaya koymuştur. 20’den fazla çekirdeği olduğu bilinen hipotalamus, gıda alımı ve enerji harcaması gibi çeşitli fizyolojik işlevleri koordine eden farklı çekirdeklerine bölünmüştür. Hipotalamusun arcuate çekirdeği (ARC), gıda alımının düzenlenmesinde ana oyunculardan biridir. Bu çekirdek, leptin ve ghrelin gibi hormonal sinyallerin yanı sıra kan dolaşımındaki besin maddelerinin mevcudiyetini içeren bir dizi periferik sinyali entegre ederek enerji alımı ile harcaması arasındaki dengeyi sürdürür.
Diğer beyin bölgeleri, hipotalamik yapılarla bağımsız olarak ve birlikte çalışarak gıda alımını ve vücut ağırlığını düzenler. Beynin en dış katmanı olan serebral korteks, karmaşık bilişsel işlevlerden sorumludur. Son çalışmalar, prefrontal korteksin gıda seçimleri ile ilgili karar verme ve öz kontrol konusundaki rolünü vurgulamıştır.. Orbitofrontal korteks, koku, tat ve görme gibi duyusal bilgileri entegre eder ve gıda alımının düzenlenmesiyle ilişkili birçok beyin bölgesiyle derin bağlantılara sahiptir. Limbik sistem; amigdala, hipokampus, ventral tegmental alan (VTA) ve nukleus akumbens (NAc) gibi yapıları içerir ve gıda alımının düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Amigdala, duygusal işleme ile ilgili olup gıdaların duyusal ve hedonik yönlerine yanıt verir ve gıda seçimlerimizi ve duygusal tepkilerimizi etkiler. Ayrıca, amigdala üzerindeki değişiklikler yeme bozuklukları ile ilişkilendirilmiştir. Hipokampus, hafıza oluşumunda temel bir rol oynar ve hoş bir yeme deneyimini kaydederek gıda seçimlerimizi etkiler. Beyin sapı; orta beyin, pons ve medulla oblongata'dan oluşur ve neural ve hormonal sinyallerin entegrasyonu yoluyla gıda alımının düzenlenmesinde temel bir rol oynar. Ayrıca, beyin sapı, tokluk ve açlık üzerinde etkili olan, bağırsak kaynaklı hormonlar olan kolesistokinin (CCK) ve ghrelinin etkilerini aracılık etmekle de ilgilidir.
İştah düzenlemesi ve metabolizmanın karmaşık süreçleri, hayatta kalma ve genel sağlık açısından temel öneme sahiptir. Bu mekanizmalar, yeme davranışlarımızı yöneten ve enerji dengesini sürdüren fizyolojik, sinirsel ve endokrin sistemlerin karmaşık bir etkileşimini içerir. Beyin yapısı ve işlevi üzerine bu derinlemesine anlayış, yeme davranışını ve enerji dengesini yöneten karmaşık sinir devrelerini ortaya koyar ve bu sistemlerdeki aksaklıkların obeziteye nasıl katkıda bulunduğunu anlamak için sağlam bir temel sağlar. Dolayısıyla limbik sistemin gıda seçimimizde bu kadar etkin rolünün ortaya çıkması bizlere şu sonucu göstermektedir: Gıda seçiminde ve yemek miktarında özgür değiliz. İrademizin rolü son derece azdır. İrade denen kavramın gıda seçiminde bu kadar az rolü olmasına rağmen kurguladığımız tedavilerde iradeyi çok öne çıkarmak bu stratejilerin neden başarısız olduğunu da açıklar. Bu yüzden obeziteden kurtulmak isteyen medikal sağlık stratejilerin limbik sistemi dikkate almaları ve bu konuyu çok daha ayrıntılı şekilde öğrenip içselleştirmeleri gerekmektedir. Kliniğimizde bu nedenle ameliyat sonrası hastaların geri kilo alımındaki en büyük tehlike olarak görülen limbik sistemi baskılamak ve ön frontal korteksi kuvvetlendirmek adına bilişsel ve tekrarlara dayanan gerek sosyal medya üzerinde gerekse aylık toplantılarla limbik sistemin üzerini örten bir eğitim programı uygulanmaktadır.
Sosyal Medyada Paylaş:
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Ketojenik diyet, son zamanlarda obezite ve tip 2 diyabet tedavisi vaadiyle büyük ilgi görmüştür. Bununla birlikte, potansiyel yararları için olan heyecan, bu ko…
Devamını OkuFıtık karın duvarındaki zayıf noktalardan karnı kaplayan periton zarı ile birlikte karın içi organlarının çoğunlukla barsakların dışarı çıkmasıdır.…
Devamını Oku