Bariatrik Cerrahi (Soru Ve Cevap)

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Yapılması Gerekenler...

<p>Obezite cerrahisi sonrası uyulması gereken kurallar hakkında bilgiler vereceğim. Ameliyat sabahı tabii ki aç karnına ameliyata gelmek gerekiyor gece on ikiden sonra bir şey yiyip içmemek gerekiyor Çok önemli bir nokta hastaların özellikle kan sulandırıcı ilaçları başta aspirin olmak üzere en az bir haftadan önce kesmeleri gerekiyor Ameliyat genellikle bir ila bir buçuk saat arasında sürer. Tüp mide ya da bypass olun. Hastalar ameliyat sonrası yaklaşık olarak bir saat anestezi tarafından gözetim altında tutulduktan sonra odalarına alınır. Ameliyat sonrası dönemde ilk gün hiçbir şey yiyip içmiyor hastalar. Kollarında bir serum var. Serum tedavisi yanında ağrı kesiciler de yapıyoruz. Hastalarımız hemen ameliyattan iki saat sonra yürümeye başlıyorlar mobilizasyon çok önemli yani hareketlilik bu ameliyattan sonra Tabii ki bir desteğe ihtiyaçları yok kendileri. serumlarını sürüyerek. yürüyüşe Gülüyorlar ilk günden sonra hastanın sıvı alımıyla birlikte ki ilk gün su ve elma suyu veriyoruz Yavaş içiyor. Niçin çok az içiriyoruz? Çünkü yaptığımız yeni midede yeni oluşan küçük midede ödem oluşuyor. Bu ödem nedeniyle daha zor hacim azaldığı için basınç hissi daha fazla oluyor. O yüzden yavaş yavaş içiriyoruz. Bu ikinci gün, üçüncü gün kayboluyor. Ki zaten ikinci gün protein solüsyonuna başlıyoruz. Bu protein solüsyon en az üç ay içilmesi lazım. Protein solüsyonu alınmazsa ne olur En önemlisi kas kaybınız olur. Uzun vadede geri kilo alışlarının en önemli nedeni iyi protein alınmamasıdır. Kas kaybı kassızlık, enerji yakmama sonucunu doğurur Çünkü kaslar durduk yerde enerji yakan en önemli birimimizdir Biz kaslarımızı kaybedersek elli kilo verdiğimizde mutlaka on beş, yirmi kilosu kastan gidecektir. Dolayısıyla bu kas kaybını önlemek için protein tozu ve egzersizi lazım Üçüncü gün hastalarımızı taburcu ediyoruz. Bu arada kan sulandırıcı iğnelerimizi ki bunlara düşük molekül ağırlık yaparım diyoruz. Biz on gün devam ediyoruz Çünkü bu ameliyatlar sadece bu ameliyatlar için değil, bütün şişman olan hastalar için diz protezi, kalça protezi bütün ameliyatlar için geçerlidir Kan sulandırıcı rutin verilmektedir Kan sulandırıcı emboli yani pıhtı atmasını önlemek için yapılır Taburcu olurken yine bir takım formlar veriyoruz. Bu tabii ki birçok bilgi oluyor. Ama özetlemem gerekirse sizlere de aktarmam gerekirse yine ateş çok önemli Hastalarımızı mutlaka bir derece almasını istiyoruz. Otuz sekiz buçuk derecenin üzerinde ateş olursa bizi aramalarını istiyoruz Solunum bozulması zor nefes alma bunlar da çok önemli Banyo yapılabilir. Hatta ikinci gün daha iyi yapılabilir. Biz dikiş atmıyoruz. Herhangi bir karında dikiş olmuyor, bantlar oluyor. O bantları da bir hafta sonra çıkarıp atıyoruz. Neydi ki? İz kalıyor o bakımdan. Üçüncü günden sonra hastayı taburcu ediyoruz Ertesi gün hemşiremiz hastayı evinde arıyor. Ona sordu üç tane soru var. Bir, yeterince sıvalıyor musunuz Ki bir buçuk litre almanız gerekiyor. İkincisi ateşiniz var mı? Üçüncüsü yeterince hareketli misiniz Mobilize misiniz Evde yatak istemiyoruz Dolaşmak serbest ameliyattan sonra zorlayıcı hareketler bunlar neler? Ağır halter çalışmaları, havada çift atlatmak yani kafanızda canlansın diye diyorum Yoksa normal mesela cinsel aktiviteyi soruyor insanlar Cinsel aktivitenize bir hafta sonra geçebilirsiniz.Ama biz yine birinci haftadan itibaren bir miktar yürüyüşleri arttırıyoruz. Sonrasında özellikle üçüncü haftadan sonra orta şiddette spora başlattırıyoruz. Daha sonra kademeli olarak da hastamıza bir spor yüklemesi yapıyoruz. Araba kullanımı ve seyahate gelince yurt dışına gidecek olanlar ameliyattan bir hafta sonra araba kullanımını ilk bir hafta kesinlikle önermiyoruz. İşe ne zaman başlayabilirsiniz Ofis başı iş yerinizse örneğin Işe ne zaman başlayabilirsiniz Ofis başı iş yerinizse örneğin üçüncü gün hastanede bile internete girip işlerinizi yapabilirsiniz Değişik ordurlar, talimatlar verebilirsiniz Yine ofis başı çalışanıysanız da birinci haftada işinizin başına dönebilirsiniz. Ama çok ağır bir işiniz varsa emek sarf ediyorsanız, efor sarf ediyorsanız, bir on beş gün dinlenmek çok daha iyi olacaktır. Çok önemli bir hatırlatmak istiyorum bayanlar için özellikle Bu ameliyatlardan sonra hamile olma olasılığınız artar. Doğurganlık artar. O nedenle biz genellikle çok önümüzdeki bir buçuk sene kilo vereceğiniz için bu dönemde hamile kalmanızı istemeyiz. O nedenle bu konuya çok dikkat etmeniz gerekir. Ve hamilelik konusuna önlem almanız gerektiğini belirtmek istiyorum. Biz diyetisyenin haftalık aramasıyla ona o hafta ne iş gönderiyoruz Ve en önemlisi yemek seçenekleri hazırlıyoruz. Yine İnstagram sayfamızda olsun, WhatsApp gruplarımıza alır hastaları bir aidiyet oluşturuyoruz Bu WhatsApp gruplarında hastalar birbirleriyle yazışabiliyorlar. Birbirleriyle haberleşebiliyorlar. Veya bize sorular sorabiliyorlar. Anında dönüyoruz Onun ötesinde her ayın son cumartesi yaptığımız hasta destek toplantılarımız var Burada hastalarımıza bu ameliyat sonrası rehabilitasyon tabii ki artık küçük bir mideniz var. İştahınız daha az. Yiyince çok doygun oluyorsunuz. Uzun süre mutlu oluyorsunuz. Ama hangi yemekleri tercih etmelisiniz Hangi gıdaları tercih etmelisiniz? Proteinli yemek ne demek Vitaminleri anlatmak Ya da en önemlisi psikolojik olarak yeni hayatınıza başlarken duygusal yeme bozukluğunuz varsa onu düzeltmek. Bu çok önemli. Ve en önemlisi de hastaya yeni bir anlam verebilmek hayatına. Bunun adına sporu nasıl yapacağınız hangi sporları yapacağınız bunlar üzerine bilgi vermek veya paylaşmak istediğiniz aklınıza gelen veya bir takım zorluklarınız varsa bunları yine grup içerisinde anlatarak diğer hastalarla da bu konuyu paylaşarak bir aidiyet topluluğu içerisinde bir adeta beyin değişikliği yapmaya çalışıyoruz. Bu her ayın son cumartesi yaptığımız destek toplantıları hakikaten bizim birçok bilimsel çalışmada rastladığımız işte kilo vermede başarıyı arttıran en önemli faktör.</p>

Tüp Mide Ameliyatında Ölüm Korkusu. Bu Ameliyatlar Ne Kadar Riskli?

<p>Hastalarımızın en büyük korkusu şişmanlık cerrahisinden ölüm korkusuyla ortaya çıkıyor. Çünkü gazete medya haberleri çok etkileyici olabiliyor. Bugün ülkemizde maalesef bir şekilde şişmanlık cerrahisinde çok hızlı bir ivme var. Cerrahi merkezler özellikle tüp mide dediğimiz mide küçültme ameliyatlarının çok aşırı yaygınlaşması nedeniyle biraz da kontrolsüz yaygınlaşması nedeniyle tecrübe eksikliği az olan merkezler ve cerrahlarda kaçak ve kaçak olasılığının yanı sıra, kaçakların tedavi edilememesine bağlı sorunlar gözükebiliyor. Yirmi beş yıllık meslek yaşantımda açıkçası obezite cerrahisi benim en güvenli olduğum, en sevdiğim alanlardan birisi. Hiç ölüm olayım olmadı. Tüm serim içerisinde de sadece bir kaçak vakası var. Onu da sorunsuz olarak tedavi ettim. Peki insanlar niçin korkuyor? Niçin ölüm korkusu ve kaçak korkusu bu kadar yaygın? Kabaca bir örnek vermek gerekirse Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Amerikan Bariatrik Cerrahi Derneği'nin yaptığı çalışmaya göre bu ameliyatlardan ölüm oranı binde bir. Yani kesesi ameliyatı kadar. Örneğin bir kalp ameliyatında ölüm oranı ise yüzde iki. Yani yüz kişiden iki ölü kişi ölüyor. Ama hiç kimse koroner bypass ameliyatına girerken ya işte hastamız ölüm olayı ne kadardır diye sorgulamıyor veya ölümü sorgulamıyor. Hemen bir örnek vereyim. Şişmanlık ameliyatı olan insanlarda kalp nedeniyle ölümler yüzde altmış oranında azalıyor. Yine elimde raporlar var. Hemen size buradan bilgiler vereyim. Şeker hastalığına ölüm oranları yüzde doksan oranında azalıyor. Bu Amerikan raporları. Kalp hastalıkları yanı sıra kansere bağlı ölümler yüzde altmış oranında azalıyor. Yani bu cerrahi ölüm oranı son derece düşük olduğu gibi diğer hastalıklarda da ölüm oranını düşürüyor. Bu çok önemli. Bu konuda çok sayıda çalışma var. En önemlisi de İsveç çalışması. İsveç'te yapılan bilimsel çalışmada ameliyat olanlarla olmayanlar karşılaştırıldığında ameliyat olanların on yıl daha fazla yaşadığı ortaya konmuş. Elbette ki bu verilere rağmen ortaya çıkan bir gerçek de yok değil. Hastaların doktor seçimine dikkat etmesi gerekiyor. Merkez seçimine dikkat etmesi gerekiyor. Orada da sorulacak olan soruları bizim kazandığımız Center Excel kriterlerinde aranmak gerekiyor. O da nedir? Bir, bu cerrah bu işi kaç yıldır yapıyor? Üç yıldır mı? Beş yıldır mı? On yıl yirmi yıldır mı? İdeali on yıl ve ötesi bir tecrübe. İkincisi her yıl tane yapıyor mu? Ve değişik ameliyatlar yapıyor mu? Tek ameliyatı mı yapıyor? Üçüncüsü, yaptığı ameliyatlarda geri kilo alımı olduğunda, darlık olduğunda onları tekrar ameliyat edip düzeltebiliyor mu? Kaçak olduğunda stent veyahut da laparoskopiyle girip revizyon, direnler, takma becerisi var mı? Böyle bir altyapısı olan hastanede yaşıyor mu? Çalışıyor mu? En önemlisi tomografisi. Veyahut gerekli radyolojik donanımı, bunlara müsait bir hastane mi? Onun ötesinde yeterli destek ekibi var mı? Diyetisyeniyle, psikoloğuyla, hasta koordinatörüyle. Takibe hastaların yeterli yapılıyor mu? Bütün bunlar sonuç olarak birleştiğinde bariatrik cerrahi sonuç da tecrübeli merkezlerde, safra kesesi ameliyatı kadar riskli ama size kazandırdığı yaşam süresi bakımından da bugün için hiçbir hastalıkta verilen olmayan derecede çok daha üstün size sonuçlar veren bir tedavi biçimidir.</p>

Mide botoksu, Mide Balonu ve Karından İğne ‘Ozempic’

<p>Evet obezitede uzun yıllar literatür, kongreler ve mesleki deneyimlerim sonucunda oluşan videolarda bilgileri aktarıyorum. burada obezite cerrahisi dışında daha düşük kilolarda örneğin mide botoksu, mide balonu üzerine göğüslerimizi açıklamıştık. Mide botoksunun etkisiz olduğunu, artık kullanmadığımızı, ayrıca bu konuda bir makalemizin bulunduğunu da söylemiştim. Mide botoksu hemen hemen terk ettiğimiz bir yöntem olduğunu ifade edeyim. Üstelik yan etkileri de oldukça gündemde bu günlerde. mide balona gelince mide balonun sadece çok yüksek kilolarda ameliyata hazırlık için bazen hastalara taktığım oluyor. Onun dışında da mide balonu. İlk başta hani biraz sempatik görünse de ilk üç günü oldukça zorlu. Bulantı, kusma ve ağrılarla geçen adaptasyonu zor bir süreç. Mide balonu takanların takılanların yüzde otuzunun girip çıkartıldığı, erken dönemde geri çıkarıldığını Hatırlatmak istiyorum. Mide balonu çok konforlu bir yöntem değil. Hatta bazen ki bu konuda videolarımız var. Bazı hastalarımız ameliyat sürecinin daha rahat olduğunu bile söylüyorlar. Daha öncesinde bir balon deneyimimiz oldu. Doğrudur. Balon daha zordu değil mi ameliyattan? Yani hiç kimseye tavsiye etmiyorum. Balonu? Evet. Neden? Çünkü hiç yürüyemedim. Birinci haftanın sonunda eşimin koluna girerek yürüyebildim. Bir hafta yattım. Mide balonunun sadece çok aşırı kilolarda olup ameliyata hazırlık amacıyla birazcık kilo vermesi için ki mide balonunda On beş kilo ortalama verilmesi mümkün. Altı aylık süreçlerde. Ama çok şişirerek daha yüksek volumelerde biz aşırı şişmanların ameliyata hazırlığı için kullandığımız oluyor tek endikasyonumuz bu. Onun dışında mide balonu kullanmıyoruz. peki bir yeni yöntem var ondan bahsetmek istiyorum. Aslında bu videomuzun konusu da karından iğne yani ozen pil ve değişik adlarla daha önce saksen de adıyla bilinen ilaçlar. Bu ile Yaşlar aslında bizim ameliyatların sonucunda bulunan bir dediğimiz bir hormon grubundan bir tanesi. Ve bu sentetik olarak yani insan vücudunda bu üretiliyor aslında bu hormon. Ama bu sentetik olarak dışarıdan şeker tedavisi için başlanmış bir ilaç aslında. Ama o kadar moda oldu ki Amerika'da özellikle. New York Times'ta bile haber oldu. Birçok insan meşhur. Bu konuda Elon Musk ilgi dolu beyanları oldu. Tab ki on beş on kilo verdirmede bu ilaçlar etkin olabilir. Ama bu ilaçların da bulantı, kusma, halsizlik gibi değişik yan etkileri olabiliyor. özel peak tedavisini biz ameliyat olmuş bazı süper obezlerde ek olarak uygulayabiliyoruz. Ama hani morbid obez dediğimiz vücut kitle endeksi otuz beşin üstü Kırkın üstü olan hastalarda bu ilaçların kullanılması ben doğru bulmuyorum. Çünkü bu ilaçlar kısa süre kullanılabilecek ilaçlar zaten o firması da çok aşırı suistimal edildiği için üretimin sınırlandırdı. Buradaki diğer bir problem şu ana kadar gösterilen yan etkiler. Uzun kullanımda medüller kanser, tiroit kanseri bildirimleri var. Uzun kullanımlarda pankreatif tetik dediğine dair bildirimler var. Belki de firmanın uzun dönem kullanımının, yaygınlaşması nedeniyle çekinceleri olabilir. O nedenle üretimi Hazırlandırdığına dair haberler geliyor. Bunun fütursuzca kullanılması, işte iğne e ben e obeziteden kurtuldum söylemi fikriyat olarak da yanlış. Çünkü bu ilaçlarla, bu ilaçlara dayanarak e bu işler kurtulmak oldukça kalıcı olarak zor. Hayat boyu bu yeniyi de yaptıramayacağınıza göre genel kural geçerli oluyor. O da genel kural şu. Hangi yöntemi seçerseniz seçin uzun dönemde hayat tarzı değişikliğini Gerçekleştiremez. Hayatınızda sporu katıp bariatrik bir mutfak kuramazsanız yine geri kilo alımı oluyor. Sonuç olara e botoks etkisiz kullanılmamalı. Mide balonu yani biz kullanmıyoruz. Sadece süper obezlerde geçici olarak kalıcı bir etkisi yok. İğneye gelince iğne tedavisi de geçici olarak veya hafif kilosu olan, on, on beş olan ve şeker hastalığı olan insanlarda denenebilecek olan bir yöntem olarak görüyoruz.</p>

Iyi günler Bize sosyal medya aracılığıyla gönderdiğiniz soruları cevaplamaya devam ettiğim seride bugün sizlerden gelen en çok merak edilen, benim seçtiğim beş başlıktan sizlere bilgiler vereceğim. Birincisi başlığımız yaş. Kaç yaşından itibaren ameliyat olabiliriz? Kaç yaş en son sınırdır? On üç yaşından itibaren bu ameliyatları yapabiliyoruz. On üç yaşından itibaren obezitesi, aşırı obezitesi olanlarda ki biz bunlara Adel Ösan dönemi diyoruz. Adela döneminde tabii çocuk psikiyatrisi, endokrinog görüş alındıktan sonra on üç, on sekiz yaş aralığındaki danışanlarımıza yardımcı olabiliyoruz. En çok tercih ettiğimiz ameliyat. Altmış beş yaş ve sonrası ise özel durumlarda yine ameliyatlar yapabiliyoruz. Eskiden altmış beş yaşı sınır olarak görüyorduk ama altmış beş yaş artık çok da yaşlılık olarak biliyorsunuz kabul edilmiyor. Burada da yandaş hastalıkları olan ve yaşam kalitesini arttırabileceğimiz hastaları seçiyoruz. Burada tabii ki hayatı zorlaştıran eklemleri, kalbi, akciğerleri ve sonuçta hayatı güçleştiren durumlarda yine altmış beş yaş üzerinde olanlara fit olanlara ve anestezi açısından da uygun olanlara ameliyatlar yapabiliyoruz. Ikinci bir soru en çok gelen sorulardan birisi. Ben bir ameliyat oldum. Tekrar geri kilo aldım. Ikinci bir ameliyat olabilir miyim? Hangi durumlarda ameliyat yapıyorsunuz Bu sorunun altında yatan cevap çok net niçin geri kilo aldınız sorusuna bakıyoruz. Eğer burada teknik bir hata varsa, yani mide, örneğin tüp mide yapılmış ama büyük bırakılmış ise veyahutta garstik bypass yapılmış büyük bırakılmış ise bunlara tabii ki teknik nedenlerle olduğu için bu hakkı tekrar vermek gerekiyor Ikincisi acaba ameliyat sonrası iyi bir takip görmüş mü? Yani sadece ameliyat mı olmuş? Ameliyattan sonra iki üç sayfa, bir iki kontrol görüşme sonrasında bizim rehabilitasyon dediğimiz yani toplantılar olmamış, bir sosyal gruba girmemiş, motivasyon almamış, aktif yaşama geçmemiş en önemlisi bariaktik mutfağı, içselleştirmemiş. Yani rehabilitasyon görmemiş mi acaba? Şimdi burada da olanlara da ikinci bir şansı veriyoruz. Bir altı ay gözleme dönemimiz de olabiliyor. Ama sonuç olarak bu gruptaki hastalara da ikinci bir şans verilebilir. Yaptığımız işlem ilk olarak yapılan ameliyatın türüne göre değişiyor. Açıkçası burada bir tek şansız olan grup Baypas grubu. Baypasın ikinci revizyon ameliyatı son derece güçtür. Kitaplarda teorik olarak olabilir yazar. Ama bu ameliyatların ikincil ameliyatları örneğin baypası tüp mideye tekrar çevirmek oldukça zordur Başarısı uzun dönem sonuçları üzerine bir fikir yoktur Çünkü vaka sayısı azdır. En büyük serilerden bile burada baypasın örneğin tekrar küçültülmesi yapılmıştır ama uzun dönem sonuçlarında da yine iyi sonuçlar yoktur. Ama tüp midesi olanlara ikinci ameliyatlar çok rahatlıkla yapılabilir. Bu bir avantajdır. Gibi özellikli ameliyatlarda da hastanın durumuna ve yapılan tekniğe göre yine ikincil ameliyatları son derece güç olmakla birlikte yapılabilir. Bir diğer en çok merak edilen sorulardan biri reflüm var. Acaba hangi ameliyatı olmalıyım? Veya ameliyat olabilir miyim? Grefüs olanlar eğer ki sürekli ilaç içiyorsa tüp mide ameliyatı olurlarsa şikayetleri artacaktır Dolayısıyla tüp mide ameliyatı sadece bizim önerdiğimiz el yapılacaksa olabilir. Ama bu hastalarda eğer ciddi yemek borusunda da yaralar varsa devamlı ilaç içiyorlarsa bypass iyi bir opsiyon olabilir. Diğer en çok merak edilen sorulardan birisi de obezite cerrahisi sonrası beslenmeye ne zaman geçilir? Obezite cerrahisinin ilk ameliyatındaki hangi tip olduğu bağlı. Örneğin tüp mide ameliyatı olduysanız, sulu dönem. Sulu dönem çok büyütülüyor, korkuluyor. Ama normal zeminde olan bir insan için bu ameliyatlar önceden tahayyül hayal edilebilecek bir zemin değildir Yani ameliyat olduğunda aslında iştahı azalan, çok az yediğinde doyan, özellikle proteinli beslendiğinde de doygunluk hisseden birisi olduğu için bu sulu dönem ki yaklaşık üç hafta sürer. İç haftalık bir dönemde çok adapte olunur. Su içmek biraz tabii ki teknikleri var Bunu eğitiyoruz hastaları. Ağızda buz eritilir gibi ilk günlerde içmek hızlı içmemek gibi. Ama sonuçta üç hafta sonra normal sıvı alımı başlıyor. Burada önemli olan katıya geçiş, katıya geçişte de bizim önce yumuşak gıdalarla bazı katı sıvı gibi ayrım teknikleriyle gidiyor. Tekrar etmem gerekirse tüp midede hormonal çok değişiklik olduğu için asla hasta o ameliyatı vücuduna giydirmeden bu teknikleri anlayamaz Çok zor olacağını düşünür ama ameliyat olunca bunun kolay olduğunu anlayacaktır. nigarsit Kato dönemine daha hızlı geçilebilir Çünkü orada ciddi bir pilor dediğimiz engel yoktur. Bir anastomoz. Yani bir bağırsak ilişkisi vardır Katı dönemine daha erken geçilebilir. Peki acaba ameliyat olduktan sonra hayatımda çok bir kısıtlama olacak mı Ben çok yemek yiyen bir insanım Mutsuz olacak mıyım? Sorusunun cevabı için lütfen Instagram sayfamızdaki hastalar bölümüne bakınız. Orada geç döneme özellikle bakınız. Çünkü burada pek mutsuzluğa rastlamazsınız Eğer arkanızda iyi bir destek var ise tekrar altını çiziyorum. Obezite cerrahisi bir bütündür. Belki de yüzde otuzluk kısmı cerrahi ameliyat olan kısmına aittir. Esas ameliyat sonrası hastanın hayat tarzını değiştirmesi çok önemlidir En son soru, en dramatik cevabı içeriyor. O da şu, ben ameliyat oldum, ne kadar kilo veririm başarısızlık oranları nedir? Evet, ameliyat oldunuz başarısızlık oranları tamamen sizin elinizde. Bir de tabii ki bu konuda seçtiğiniz kliniğin size verdiği destek oranında. Bugün yapılan bilimsel çalışmalar şunu gösteriyor Her ne kadar teknikler bir miktar oynasa da at başı bitmektedir. Yani Ruhania Garstick bypass'ta da tüp mi uzun dönemde başarı oranları beşinci yıldan sonra geri kilo alımı söz konusudur Tüp midede üçüncü yıldan sonra Her ikisinde de yüzde yirmi civarında gözüküyor literatüre baktığımızda. Dolayısıyla her iki ameliyatta da geri kilo alımı söz konusu Gibi emilim bozan ameliyatlarda her ne kadar kilo alımı yüksek görülse de bu sefer vitamin, mineral, kas kaybı eksikliği gibi sorunlar. Yani emilim bozuklukları sorunu ortaya çıkmakta. Dolayısıyla Terazideki dengeleri iyi düşünmek lazım. Ama sonuç olarak geri kilo alımının en önemli nedeni hayat tarzını değiştirmemektedir. Sadece ameliyatı bir öğütücü makine olarak görmek ve bu ameliyatı oldum ve bu ameliyatla ben zayıflayacağım deyip ameliyatı obeziteden kurtuluş olarak görmek en büyük yanılgı olacaktır. Yani sizin hayat tarzı değişikliği için karar vermiş olmanız lazım Ama onun ötesinde de onu destekleyen bir ekibin olması lazım ki bugün obezite dünyasında en çok araştırılan emek harcanan acaba biz ameliyat olmuş olan hastaları nasıl takip etmeliyiz sorunudur Bu sorunu hala tam olarak çözmüş değiliz. Ama kliniğimiz Centraf Excel's olarak bu konuda şu anda Amerikan önerdiği bütün basamakları uygulayan bir kliniktir. Hastalara sadece diyetisyen desteği sunmuyoruz. Hastaları sadece kan tahlilleriyle takip etmiyoruz Aktif, rehabilitasyon hayat tarzınızı değiştirecek hem paylaşımlar hem uygulamalar hem sosyal gruplar hem ciddi her ay düzenli yapılan dersler ile desteklemekteyiz Tabii ki bu süreç çok çok önemli. Yani bu işe karar veren obeziteden kurtulmaya karar veren insanın bu bilince sahip olması gerekiyor Ameliyat olacağı ve teknikleri araştıracağım. En iyi teknikle ameliyat olacağım. Bu işten kurtulacağım doğru bir yol değil. Yeni bir videoda görüşmek üzere.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

reflü,reflu,ameliyat,reflü doktoru,reflü cerrahisi,akalazya,mide,kusma,ekşime,acı,ağrı,agrı,prof.ahmet türkçapar
Reflü Ameliyatı Kimlere Gerekir

Reflü ameliyatı mekanik, yani mide fıtığı, mide kapakçığının açılması gibi anatomik ııı bozukluklar içeren hastalarda şiddetli seyreder. Bu hastalar her gün ilaç almak zorundadır. Ilaca kestiklerinde …

İzle