Başka Merkezde Reflü Ameliyatı Olan Hastanın Düzeltme Ameliyatı Sonrası

Reflü Hastalığında Kime İlaç, Kime Ameliyat

<p>Mide içerisindekilerin yemek borusundan kaçmasıyla tarif edilen göz ön kafesinde yanma, kaynama, ekşime, mide bölgesinde şişkinlik, bazen ağrı, bazen öksürük, bazen ses kısıklığı seyreden bir sürü semptomun yer aldığı, şikayetin yer aldığı bir hastalıkları ifade eder. Reflü hastalığının tedavisinde kimlere ilaç, kimlere ameliyat önerilir? Bu sorun Cevabı aslında tek değil. Birçok cevabı var. Özetlemek gerekirse hastalığın nedeni, eğer neden kalıcı olarak yemek borusuyla mide arasındaki kapak sisteminin çok ciddi bir açılması, genişlemesi veya yerinden kayması denen mide fıtığı şeklindeyse bu hastalarda biz bir anatomik bozukluktan ifade edebiliriz. Bazı hastalarda ise böyle bir bozukluk yoktur. Kapak sistemi genel olarak sağlam gözükür. Ama yemek borusunun direnci bozuktur. Bugün nedenini bilmiyoruz ama Bazı hastalarda çok az asit bile kaçsa örneğin gırtlak bölgesinde ses kısıklığı öksürükle seyreden reflü dediğimiz hastalık gözükmektedir. Yine bazı insanların yemek borusunda hemen yer açılırken bazı insanlarda çok büyük mide fıtığı veyahut da çok ciddi reflü kaçağı olmasına rağmen yemek borusunda yara olmamaktadır. Dolayısıyla hastalığın nedenleri ve oluşum mekanizmaları değişik değişiktir ve birçok değişik karakterde seyreden reflü hastalığı vardır. Dolayısıyla yüz kişiden hemen hemen önemli bir kısmı ki toplumun yüzde yirmisinde görülüyor. bu reflü görülen yüz kişinin de yaklaşık olarak yüzde yetmişi mekanik bozukluklara bahsederken yüzde otuzunda ise bir ciddi elimizde neden göremeyebiliriz? bir kısım insanda da hatta yemek borusu hassasiyetli dediğimiz durum vardır. Yani çok ciddi kaçağı olmamasına rağmen yanma kaynama hisseder. biz bunlara hassas diyoruz. Bu anlattıklarımdan çıkaracağınız gibi sadece endoskopiyle tanı koymak doğru değil. Endoskopi sonrası pH metre, manometreyle ameliyat öncesi mutlaka gerçekten doğrulanmış bir asit kaçağının varlığı orta yere konmalı. Bu özellikle yemek borusunda yara olmayan hastalar için gereklidir. Ama yemek borusunda ileri derecede yaralar olan bizim B, C evresi dediğimiz büyük yaralar açılmış olan hastalarda pH metre artık şart gözükmemektedir. Ave yağ Genellikle ilaç içtiği zaman çok iyi olan, ilacı kestiği zaman da ki ilaçtan kastım asit düşürücü ve özellikle protonpom kastediyorum. Bunlarla çok iyi olan ama kesince de ertesi gün iki gün sonra hemen şikayetleri başlayan ilaç almaya başlayınca da tekrar düzelen hastalarda ameliyat çok başarılıdır. Ama ilaca cevabı gittikçe azalan hastalarda bir parantez açmak lazım. Yani ilaç açıyor, içiyor ama yine şikayetleri var. Yine problemleri var. Bu hastalarda ise eğer ki mekanik bir sorun var mı yok mu ona bakmak lazım. Ya çok büyük bir mide fıtığı. Göğüs kafesine çıkmış. Bizim dediğimiz midenin üst kısmının da fundusunda çıktığı hastalar bu tip hastalarda ekstra bazı şikayetler, nefes darlığı, merdiven çıkamama, geceleri göğüste sıkışma hissiyle uyanma gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Bu durumda da yine ameliyat ön plana geçebilir tercih olarak. Yaşı genç Sürekli ilaç içmek zorunda kalan, yemek borusunda yaralar olan yaralar ilaçla tam kapanmayan hastalarda ameliyat bir alternatif olarak, laparoskopik cerrahi sunulabilir. A şart mıdır? Hayır. Şart değildir. Doktor ve hasta beraber karar vermelidir. Hastanın tercihi ben sadece ilaç içiyorum ve ilaçla mutluyumsa olabilir. Ama burada karşımıza bir problem çıkıyor. Bu ilacı ne kadar kullanacaksınız ve yan etkilerinden korunabilecek misiniz? Yan etkileri deyince başka bir kavram ortaya çıkıyor. Uzun süre kullanımdaki ortaya çıkan bazı sorunlar. Işte tartışılan kalçada kırık riskinin artması, kemik erimesi, fundus dediğimiz bölgede poliplerin oluşması, zaman zaman akciğer enfeksiyon, tekrarlayan enfeksiyonlar. Son zamanlardaki yayınlarda bahis konusu olan böbrek hastalıkları ya da erken bunama hastalığının ortaya çıkması gibi yan etkilerden bahsediyorum. Bunlar kesin kanıta dayalı dayalı tıp açısından henüz netleşmemiş olsa da uzun süreli ilaç içmenin de birtakım sorun doğurabileceğini göz önünde tutmak lazım. Dolayısıyla yaşı genç. Sürekli ilaç kullanan, yemek borusunda yaralar olan hastalarda kanıtlanmış reflü varsa laparoskopik cerrahi bir alternatiftir.</p>

Mide Küçültme (Tüp Mide) Ameliyatı Sonrası Kaçak Oluşmasının Nedenleri...

<p>Obezite cerrahisi sonrası kaçaklar en çok merak edilen ve korkulan bir komplikasyon. Kaçakların oluşmasındaki en önemli faktör tabii ki bu hastalarda kullandığımız dikiş, mideyi çıkardığımız zaman kullandığımız zımba ve dikiş teknikleriyle ilişkili. Bu ameliyatlarda dediğimiz elimde göreceğiniz eee bu tip aletler kullanıyoruz. Bu özelliği üçer sıra dikiş atması ve orta yerdeki bıçak ile de o dokuyu kesmesi. Örneğin şunu mide olarak görürseniz kapatıyoruz. Ve buradan ateşlediğimiz sıranın üçer sıra zımba atıyor ve ortası da kesiyor. Tabii bu son derece güvenli aletler ama zımbaladığımız yerlerde genellikle doku kesildikten sonra kanamalar ve her iki zımbanın bitiş yerinde de oradan sızıntı riskleri var. Tüp mide mide küçültme ameliyatları sonrasında en çok sızıntı görülen yerler tüp midenin en tepe noktası. Çünkü mide bir muz şekline geldiği için ve çıkışının da kapalı olması yani pilor dediğimiz kapak ile kapalı olması nedeniyle yedikleri yukarı doğru bir basınç yapıyor ve en zayıf yerde yukarısı olduğu için oradan sızma yapabiliyor.<br /> <br /> Açıkçası yirmi beş yıllık geçen obezite cerrahisinde kullanımında bu tür komplikasyon yaklaşık beş bin vakada bir tane gördüm. O da zaten ikinci defa ameliyata aldığımız bir çevirdiğimiz tüp mideydi. Onun dışında herhangi bir kaçak görmüyoruz. Ama dünya genelinde bu oran yüzde bir oranda yani yüz hastanın birinde kaçak görülüyor. Ülkemizde ise maalesef bu kaçak oranı yüzde sekizlere çıkmış durumda. Yüzde sekize. Niye ülkemizde çok görülüyor? Çünkü en önemli neden bu ameliyatlara bir anda başlayan cerrah sayısının biraz fazla olması. Yani tecrübe eksikliği. Sadece zımbalarıyla ameliyatın bitirilmesi, oraya dikiş veya güçlendirici materyallerin kullanılmaması ve en önemlisi de dokuların iyi seçilememesi eee içerisine başka dokuların girmesi önemli bir neden içerisine başka dokuların girmesi önemli bir neden kaçaklarda teknik hatalardır. Kaçakların en önemli nedeni teknik hatalardır. Hastaya ait faktörler son derece azdır. Yani çok yediği için, çok anormal derecede tıka basa yediği için kaçak görünme olasılığı aslında zordur.<br /> <br /> Kaçak genellikle ilk bir hafta içerisinde olur. O yüzden hastaların bu bir haftalık sürece dikkat etmesi gerekir. Bir hafta sonrasındaki de kaçaklar görülebilir. Biz bunlara geç kaçaklar diyoruz. Bir aylık dönemde ve bir aydan sonra da. Ama bunlar genellikle tespit edilmemiş erken dönemde olan kaçaklardır. Sonradan iyice orada biriken, apseleşen ve bir gıdaların yapmış olduğu tabloyla ortaya çıkar. Kaçaktan korunmak için bir defa hastalarımızın doktor seçimine çok dikkat etmesi lazım. Bu konuda tecrübeli doktorlar araştırmaları lazım. Daha önce kaçakları var mı, nasıl tedavi etmişler? Erken müdahale etmişler mi? Bu konuya dikkat edilmesi lazım. Bu konu son derece önemli. Çünkü olmaması gereken komplikasyonları medyada duyuyoruz. Olmaması gereken ölümleri, çünkü kaçak olduğu zamanda ölüm olmaması gerekiyor.<br /> <br /> Çünkü kaçakların bugün tedavi mümkün ama maalesef ülkemizde bunlar doluyor. Bu nedenle hastalarımızın da bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Bu ameliyat basit bir ameliyat değildir. Araştırılması gereken bir ameliyattır. Ameliyat olarak da malzemelerin, yani şu kullandığınız malzemelerin bir defa kullanıp atılması önemlidir. Bu ameliyatlar son derece teknik ameliyatlardır. Ameliyatlarda kullanılır ama bilinmeli ki bu aletler bir defa kullanılması lazım. Birkaç defa kullanırsa tutuklu mesela şimdi gördüğünüz gibi ben bunu on beş defa sıkarsam mesela açılmıyor. Şurada gördüğünüz gibi çünkü çok kullanıldı. O yüzden biz prensip olarak her ameliyatta bir tane kullanıp açabiliyoruz. Açtım ama bayağı uğraştım. İşte açarken bu dokular zedelenebilir. Bıçak körleşebilir. O yüzden bu her ameliyatta bir defa kullanılıp başka hastaya kullanılmaması gerekir. Çok önemli bir nokta.</p>

Bunlar da İlginizi Çekebilir

mide-kucultme-ameliyati-sonrasi-mide-buyur-mu
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası Mide Büyür mü?

Mide küçültme ameliyatları sonrası mide büyür mü? Çok sıkça sorulan bir soru. Şimdi Midenin büyümesi genellikle &nbsp; uzun dönemde özellikle birinci yıldan sonra bir miktar mevcuttur. Yani insanlar i…

İzle