Mide küçültme mi, sezaryen mı daha zor?

Vitamin Eksikliği Obeziteyi Tetikler mi?

<p>Ameliyat kadar ameliyat sonrası sürecin de çok önemli olduğuna inanan bir ekibiz ve bunun için canla başla çalışıyoruz. Sevgili Murat Orda bazen pazarları beni arıyor. Yani zerre kadar hayıflanmıyorum. Sizi aradığınız zaman. Çünkü sizle birlikte bu yolda yürümek bizim için çok daha iyi bir şey. Bize enerji veriyor. Mesela senin şimdi altı ay sonra mutlu olacaksın, kilo vereceksin. İnşallah. Ve obezler değerli insanlar çünkü bu yolda siz sadece mücadele etmiyorsunuz. Çevrenizdeki bu olumsuz yaklaşan insanlarla da mücadele ediyorsunuz. O yüzden bu söylediklerin çok değerli. Şimdi bugün vitaminler konusunu ben anlatacağım. Bu sunun amacı şudur. Vitaminler konusunda sizi sıkmadan hızlıca hangi vitaminlerin ne kadar önemli olduğunu vitaminlerin bizim hayati fonksiyonlarımızda ne derecede yer ettiğini kısaca anlatmak ve sonunda da vitamin alıp almamak gerektiğini yani bir şekilde mesaj vermek bu konuda. Şimdi vitaminler vücudun yapı binlerce hayati işlevde anahtar rol oynuyorlar. Bazıları var ki çok daha önemli. Şimdi obezlerde bu yapılan çalışmalar göstermiş. Yani ameliyata hazırlanan bir obez hastada yüzde yirmi oranında vitamin eksikliği görülüyor. Bu normal popülasyonda yüzde sekiz sekiz onlarda. Obezlerde niye vitaminler daha eksik? Onun birçok faktörü var. Bu mesela boş kaloriyi çok aldığımız için gerekli kaliteli besinleri alamadığımız için bir sürü şey var. Aslında her beş obezden birinde üç veya daha fazla vitamin eksik. Bu çok önemli. Yani. O yüzden çalışmalar diyor ki rehberler, mutlaka ameliyat öncesi tarama yapın hastalarınıza. Vitamin check up'ı yapın yani. Bütün vitaminlere bakın. O yüzden siz çok şanslısınız çünkü biz bunu çok önemsiyoruz. Ve ameliyat öncesi biliyorsunuz. Demirden tutun da B on iki folik asit her şeye bakıyoruz. Şimdi iki tane teori var. Bu kanıtlanmış bir şey değil ama bana mantıklı geliyor. Vitamin eksikliği acaba obeziteyi tetikler mi? Veya ameliyat sonrası sizin için daha önemli, uzun vadede. Vitamin eksikliği tekrar kilo almada etkili mi? Hani bazı hastalar kilo alıyor ya. Falan. Niye bunu bu teori var? Çünkü şöyle diyorlar. Vücut vitamin eksikliği olduğu zaman siz bunu hissetmiyorsunuz ama sindirim sistemi beyne sinyal gönderiyor. Bak şu şu vitaminlerin eksik senin haberin yok. Daha çok iyi. Zannediyor ki bu insan doğru şeyleri yiyecek. Bu bunun kilo almada etkili bir durum olduğunu belirtiyorlar. Ama kanıtlanmış bir şey yok bu açıdan. Ama bu benim hoşuma gitti. Bununla ilgili birçok çalışma var. Şimdi gelelim önem sırasına göre vitaminlere. Bizi ilgilendiren konu şu. Ameliyat olduk. Ameliyat sonrası dönemde hangi vitaminler bizim için daha önemli? Önem sırasına göre bu vitamin eksikliklerinde ne olur? Nasıl vitaminlerdir? Ne işi olur bu vitaminlerin? Ne iş yapar? Onlardan kısa kıza basacağım. D vitamini meşhur. Hep söylüyoruz ya D vitamini alın, D vitamini alın diye. Şimdi D vitamini eksikliği küresel bir salgın. Dünyanın her yerinde eksik. Obezlerde yani ameliyata hazırlananlarda yüzde doksan eksik. Yani on kişinin dokuzunda. Görevi ne? Kemik sağlığı. Kalsiyum. Emilimi. Ve onun dışında bağışıklık sistemi, yara iyileşmesi, kanser, kansere karşı koruyucu etkisi var. Çok çalışma var. Eksikliğinde ne oluyor? Kemik erimesi oluyor. Pardon. Kemik erimesi, kas eklem ağrıları, kramplar, depresyon, D vitamini ne yapıyor biliyor musunuz? Seretonin salınımını azaltıyor. Mutluluk hormonu. O yüzden depresyona sebep oluyor. Şimdi diyor ki hastalar mesela insanlar, ya ben yeterince güneşe çıkıyorum. D vitamini sentezliyorum. Ya gerek yok almıyorum. Öyle değil işte. Güneş'le yeterince D vitamini alamazsınız. Çünkü niye? D vitamini sentezi cildin yapabilmesi için güneşe öğle saatlerinde. Yani tam tepede olduğu zaman çıkmanız lazım. Tam kavurucu olduğu saatlerde. E kanser riski var. Cilt kanseri. Şimdi alt sınır otuz nanogram böyle mililitre. Eğer D vitamini eksikliğiniz yoksa bir kere şunu kesinlikle aklınızda tutun. Günde en az bin ünite almanız lazım. İşte Devit Damla içinde Nuran abla daha iyi bilir ama elli bin ünite falan var. Yani bir ayda bir şişeyi bitireceksiniz. David Damla'nın. David üç damlanın. Onu bir kere hiç yani sorgusuz sualsiz bu. Bu konuda bu mesajı verelim. Eksikliği varsa günde iki bin üç bin üniteye çıkıyor. Şimdi bunu böyle geçelim. Şimdi ikinci önemli demir. Demir çok önemli bizim için. Obezsiniz bir de kadınsınız. Biliyorsunuz kadınların bu menstral adet düzensizlikleri falan filan. Demir eksikliği anemisi için daha bir risk faktörü. Şimdi obezlerde eksikliği yüzde kırka kadar çıkıyor. Ameliyat öncesi taramalarda. Yani neredeyse iki kişiden biri. Obez olmak kadın olmak. O açıdan bir risk. Demirler de önemli. Kan hücreleri. İşte oksijen taşınması dokulara. Siz demiriniz eksikse çabuk yoruluyorsunuz çarpıntınız oluyor. Kalbiniz daha çok yoruluyor. Yani uzun vadede vücudunuzu ciddi bir strese sokuyorsunuz aslında. Demir eksikliğinde. O yüzden demir de çok önemli. B12. B12 B kompleks vitaminlerinin en önemlilerinden biri. Yine eksikliğinde kansızlık görülüyor. DNA sentezinde çok önemli. Sinir hücrelerinde bu sinirlerde denen bir kılıf var etrafında. Onun sentezinde B12 çok önemli. Yani bu eksik olursa ne oluyor mesela? Kansızlık zaten. Yorgunluk, unutkanlık. Hafıza kaybı. Yavaş yavaş ve gittikçe bu tür şeyler denge sorunları. Yani bu tür şeyler oluyor. Bunu fark etmiyorsunuz ama bunun eksikliği de ciddi olarak sorun. Şimdi obezlerde yüzde on sekiz, yirmilere kadar. Bir kere mide asit düşürücü ilaçlar var ya hani bu gibi. Bu da B on iki vitamin eksikliğini tetikliyor biraz. Yüzde otuza kadar çıkıyor bakın. Gastrit de ve bağırsak hastalıkları. Şöyle yap diye bir hastalık var. Bu B12 vitamin eksikliğine sebep olan durumlardan biri. Kardeşi folik asit. Bu da çok önemli. Hele kadınlarda biliyorsunuz folik asit. Gebe kalmak isteyen kadınlarda folik asit olmazsa olmazdır. Çünkü sakat çocuk doğumlarına sebep olur. Nöral tüp defekt denen bir durum var. Ona sebep oluyor. Aynı şekilde eksikliğinde yine bu DNA sentezinde ve hücrelerde büyümesinde çok önemli. Eksikliğinde kansızlık görülebiliyor. Obezlerde eksikliği yüzde ellilere kadar çıkabiliyor. Şimdi A vitamini kısaca A vitamini. A vitamini. Ne biliyor musunuz? Retinada çubuk denen bir hücreler var. Gece görmemizi sağlayan bir protein. Bunun sentezinde A vitamini etkili. Obezlerde eksikliği yüzde on dört. Yani. Selenyum. Selenyum da çok önemli. Bununla ilgili birçok gazete haberi var. Popüler yani. Niye? Çünkü selenyum toprakta var olan bir şey ve dünyanın bazı yerlerinde selenyum, toprak, fakir seleyumdan. Ve bugün bir milyar insan bu selenyum eksikliğinden etkileniyor. O yüzden tiroit hormon sentezinde, üremede, bağışıklık sisteminde çok önemli sebebi. Biyotin. Herkesin bir ameliyattan sonra belli bir dönem saç dökülmesi olabiliyor değil mi biyotinde? İşte. Evet. Mesela bu cilt sağlığı açısından çok önemli. Ve saçlar için. Onun dışında bu kolesterol dengesine şeker regülasyonuna dengesine de çok etkili seleyum vitamini. İşte eksikliğinde böyle döküntüler kullanma. İşte saç dökülmesi, uykusuzluk, depresyon görülebiliyor. Da aynı şekilde. Hani biz diyoruz ya bunları çinko ve selenyum şey yapın yani biyotin alın diye. Çinkonun da eksikliği obezlerde yüzde yirmi sekize kadar. İşte o da aynı şekilde cilt sağlığından ve saç dökülmesini engelleyici, yara iyileşmesinde üreme fonksiyonlarında etkisi var. Bakır da var aynı şekilde. Bu da bağışıklık sistemi için önemli bir vitamin bakır. Şimdi bunları böyle bir şey yaptıktan sonra esas konuşuyor. Bunu nereden? Bunları ben nereden söylüyorum biliyor musunuz? Amerikan bariyantik cerrahi derneği. Ya bu çok önemli bir derne şimdi bunun entegre olduğu çeşitli dernekler var. Bunlar oturmuşlar en son iki bin sekizde bir guideline yani rehber yayınladılar. Ya biz hastalara ve işte klinisyenlere tavsiyelerde bulunuyorlar. Yani neyi alsınlar, neyi almasınlar diye. Vitamin konusu da buradan geliyor. İki bin on altıda Bugay Line güncellendi. Orada bu güncellemeye bir grup insan oturuyor. Beş yüz elli dört tane makaleyi dünya çapında yayınlanmış önemli makaleyi alıyorlar ve inceliyorlar. Bu konuda yapılmış çalışmalar. İşte ameliyat öncesi vitamin eksikliği sonrası biz eksikliği. Ve doksan iki maddelik bir tavsiye listesi yayınlıyorlar. Bunu diyorlar ki ya hastalar böyle böyle yapması lazım. Şimdi bu dataya göre de şöyle diyorlar. Vitamin eksikliği gittikçe artıyor. Obezite cerrahisi sayısı arttığı için de bu insanların takibi de takibi de çok önemli ama azalıyor. Takip de azalıyor aynı şekilde diyorlar. Yani takip azaldığı için bu bayağı büyük bir sorun haline geliyor. O yüzden ona ihtiyaç duymuşlar bu gaytla aynı güncelleme ihtiyaç. Dikkate aldıkları vitaminler bunlar. Bakın demir, B12, D vitamini, çinko, folik asit. Ya bu beş, altı, altı, yedi vitamin. Bunlara göre o inceliyorlar o araştırmaları. Sonuç şu, iki beş yıl içinde vitamin eksikliği riski ameliyattan sonra. Belli ameliyat tiplerine göre. B on ikide bypass ameliyatı olduysanız yüzde yirmi den fazla B12 eksikliği olma ihtimali. Bu daha düşük. Çünkü seri versiyonun vitamin eksikliğini daha az yapan bir ameliyat çeşidi. Bunu hep söylüyoruz zaten. Yüzde dört yirmi. Folik asitte. Doğudan el switch denen Pınar Hanım'ın. Ameliyatı emilim bozucu bir ameliyat. Eksikliği yüzde altmış beş. Yine tüp midede evet yüzde on sekiz. Demirde bakın demirde baypasta yüzde ellilere kadar çıkıyor. Emildiği için demir. Sürekli takviye gerekiyor. Tüp midede bu yüzde on sekizin altında. D vitamini. Neredeyse yüzde doksan. Orada yazan şey yüzde yüz deniyor yani. Herkeste D vitamini eksikliği gelişecek. Ben onu şey yapmadığım için çok böyle yüzde doksan yani bir on kişiden dokuzda. A vitamini baypas ve DS'de yüzde yetmişlere kadar çıkıyor A vitamini eksikliği. Bakır aynı şekilde yüzde doksan. Baypas da yüzde on yirmi. Çinko yine yüzde kırk. Tüp midede yüzde yirmilerde. O yüzden kıssadan hisse özet şu. Mutlaka ameliyat sonrası uzun bir dönemi kapsayan sürede en az beş yıllık dönemde biz vitamin almaya çok önem vermeliyiz ve her gün bir tane multivitamin içmeliyiz. Ve şuna da riayet etmeliyiz. Yani biz ikinci yıl, üçüncü yıl hastalarımızı takip ediyoruz ya, hani gel diyoruz. Bir tahlillerine bakalım. Eksik gedik var mı? Vitamin değerlerinde. Bunlara bakalım. Bunu da önemseyelim. Çünkü orada biz ona göre ek takviyeler yapmamız gerekiyor mu, gerekmiyor mu hastalarımıza? Onu iyi bir şekilde belirleyebiliyoruz. Teşekkürler.</p>

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Kaçak Nasıl Oluşur?

<p>Şişmanlık ameliyatları sonrasında ölüm neden oluyor Bu haberler canımızı sıkıyor. Şişmanlık cerrahisi sonrası ölüm haberleri gerçekten bu ameliyata ihtiyaç duyan, hayatını ve yaşam süresini uzatacak yaşam kalitesini arttıracak bir seçenek arayışında olan insanlar için büyük bir korku nedeni. Gazetelerde duyuyoruz Falanca yerde ameliyat oldu, öldü veya kaçak oldu. Önce kaçak nedir? Ondan bahsedeyim. Kaçak, şu elimde gördüğümüz dediğimiz ameliyatlarla dokusu kesiliyor. Mide bu araya sıkıştırılıyor ve gördüğünüz gibi kapatıldıktan sonra da ateşleyerek üçer sıra midenin her iki tarafına zımba atılıyor ve ortasındaki bıçak da bu dokuyu kesiyor. Şimdi bu zımba hattından kalan midenin içerisinden dışarı sıvı ya da içtiğimiz yediklerimizin dışarı kaçmasına kaçak diyoruz. Peki zımbaladığımız halde kaçak neden oluyor Şöyle söyleyeyim ben otuz yıldır bu tür cerrahiyle uğraşan bir doktorum. Hayatında yani meslek hayatında ciddi kaçağın bir tane var. Beş bine yaklaşan mide ameliyatında. Son yıllarda da böyle bir kaçak görmüyoruz. Ama niye bu kadar yaygın? Niçin duyuluyor Niçin ölüm oluyor? Temelinde yatan şeyler şunlar Birincisi tabii ki çok ciddi sayıda bu şişmanlık ameliyatlarına giren bu konuda henüz tecrübesi yeterince oluşmadan sadece tüp mide ameliyatı kolay olduğu için tüp mide ameliyat olarak başlayan yani öncesinde mide reflü cerrahisi, gastrik bypass cerrahisi gibi komplike ameliyatları daha yapmadan hemen mide tüp mide ameliyatına başlayan cerrah sayısının son yıllarda Türkiye'de adeta bir patlama yapması Ve bu konuda hem alet kullanımına dair bazı hatalara doğuruyor. Hem de bu aletlere bir defa kullanıp atılması gerekirken bir defa kullanılmayıp değişik sayılarda bu gördüğünüz bıçak kısmının keskinliğini kaybetmesine ve zımbaların doğru atılmamasına neden olan durumlar olabiliyor. Bu iki faktör cerrahi tecrübesizlik ve malzeme kullanımındaki tekrar tekrar aynı malzemenin kullanılması tabii ki maliyetle ilgili endişeler noktasında ortaya çıkan bir sonuç. Yani bizim hastalarımızın en büyük ameliyat seçiminde sordukları konu maddi konular. Bu ameliyat ne kadar? Önce onu da hemen belirleyeyim. Bu tür tedavilerde sadece hastaya ameliyat odaklı bir tedavi sunulmaması gerekiyor. Yani bir merkez bu işte uygulanıyorsa belki ameliyat o konunun yüzde otuzluk kısmı. Yüzde yetmiş ameliyat öncesi hazırlık, hastanın diyetisyen psikolog, en önemlisi rehabilitasyon dediğimiz ameliyat sonrası kısımda hayatına anlam katabilmesi açısından hastanın eski alışkanlıklarından kurtulması yeni bir diyet, yepyeni bir psikolog desteğiyle ruh hali Bütün bunların hayat boyu kendisine, özellikle ilk iki yıl sunulması ve takviye edilmesi gerekiyor. Biz şimdi hastalara sadece ameliyat sunduğumuzda da hastalar bunu ameliyat olarak algıladığında ve tedaviyi bütün olarak görmediğinde de geriye maliyet konuları geliyor O maliyeti düşürmek için de malzemelerin birçok defa kullanılması veya bazı hastanelerin transfer yaparak çok tecrübeli cerrahlara o konuda herhangi bir dikkat edilmeden bu konuda denetimsizliklerden kaynaklanan sorunlar da oluyor. Altyapı eksikliklerine bağlı olmadan ameliyatların başlanılması. Tabii bu noktada hastalarda fiyat odaklı bir araştırma yapıyorlar. Çok araştırmadan hemen bu ameliyatları oluyorlar veya komşusu olmuş oluyor kendisi oraya gidiyor Bu noktanın altını çizmek istiyorum. Bu ameliyatlar standart ameliyatlar değildir. Lütfen doktorunuzu doktorlar aracılığıyla araştırın. Doktorlar aracı referans alın. Bu ameliyatlar çok basit, çok böyle her yerde olunacak ameliyatlar değil. Bir safra kesesi ameliyatını her yerde olabilirsiniz ama bir şişmanlık cerrahisi ameliyatını lütfen çok daha derinlemesine ve sağlıklı olarak araştırın. Kaçak olduğunda aslında insanların ölmemesi gerekiyor Kaçak oluyor. İkinci problem orada başlıyor Yine o ekibin yeterli tecrübesi yoksa kaçak konusunda kaçağı anlayamıyor. Yani mideden sıvı dışarı kaçıyor ama farkına varamıyor. Ve geçmiyor ediliyor O zaman ne oluyor? Karın çok kirlenmiş oluyor. Çok kirlendiği için de bizim sepsis dediğimiz mikropların bütün organları sarmasıyla ki işte bunların başına böbrek geliyor. Karaciğer geliyor, akciğerler geliyor Dokuların iflasıyla da organ yetmezlikleriyle ölüm oluşuyor Aslında kaçak bir ölüm nedeni değildir. Ama geç kalınırsa bir ölüm nedenidir. Orada da işte tomografinin veya şikayetlerinin ihmal edil hastanıntelefonla doktoru arayıp doktorun da ona telefonda ya işte bir ilaç al geçer gibi ufak tefek şikayetleri olduğunu zannetmesi Bu ameliyatlar sonrası ilk bir hafta içerisinde hastaneden taburcu olduktan sonra en ufak bir şikayetiniz olduğunda ki bunun başında ateş gelir, halsizlik, nefes darlığı gelir Lütfen doktorunuzu telefonla aramanın ötesinde doktorunuza görünün Eğer doktorunuz sizi telefonla, ya işte şunu al geçer derse bile, bu noktada siz buna olmayın Tekrar bir doktor veya tıp merkezine girip kendinizi gösterin. Ateş, halsizlik, nefes darlığı, kendinizi kötü hissetme. Karın ağrısı olması şart değil. Bakın altını çiziyorum. Zannediliyor ki hastanın karın ağrısı olacak. Kaçaklardan sonra karın ağrısı çok olmaz. Kaçaklara erken müdahale edilirse ki bu stent takmak olabilir Orayı yıkamak, dikiş atmak, orayı iyice temizlemek, hastalara bağırsak yoluyla tekrar bir beslenme yolunun açılması gibi yöntemlerle bu hastalar erken dönemde müdahale edildiğinde hayatta kalırlar ve ölüm olayı olmaz Bütün bu anlattıklarımız çevresi çerçevesinde yaşam süresini uzatan yaşam kalitesini arttıran böyle bir imkandan hastalar maalesef ülkemizde kaçak ve ölüm olayları fazla olduğu için korkarak uzak duruyorlar. Umarım gelecekte hem meslektaşlarımızın kazandığı tecrübeyle bu olaylar azalacaktır Hem de bu algılar kırılarak daha çok insan bu ameliyatlardan faydalanır</p>