Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası Mide Büyür mü?

Mide Küçültme (Tüp Mide) Ameliyatı Sonrası Kaçak Oluşmasının Nedenleri...

<p>Obezite cerrahisi sonrası kaçaklar en çok merak edilen ve korkulan bir komplikasyon. Kaçakların oluşmasındaki en önemli faktör tabii ki bu hastalarda kullandığımız dikiş, mideyi çıkardığımız zaman kullandığımız zımba ve dikiş teknikleriyle ilişkili. Bu ameliyatlarda dediğimiz elimde göreceğiniz eee bu tip aletler kullanıyoruz. Bu özelliği üçer sıra dikiş atması ve orta yerdeki bıçak ile de o dokuyu kesmesi. Örneğin şunu mide olarak görürseniz kapatıyoruz. Ve buradan ateşlediğimiz sıranın üçer sıra zımba atıyor ve ortası da kesiyor. Tabii bu son derece güvenli aletler ama zımbaladığımız yerlerde genellikle doku kesildikten sonra kanamalar ve her iki zımbanın bitiş yerinde de oradan sızıntı riskleri var. Tüp mide mide küçültme ameliyatları sonrasında en çok sızıntı görülen yerler tüp midenin en tepe noktası. Çünkü mide bir muz şekline geldiği için ve çıkışının da kapalı olması yani pilor dediğimiz kapak ile kapalı olması nedeniyle yedikleri yukarı doğru bir basınç yapıyor ve en zayıf yerde yukarısı olduğu için oradan sızma yapabiliyor.<br /> <br /> Açıkçası yirmi beş yıllık geçen obezite cerrahisinde kullanımında bu tür komplikasyon yaklaşık beş bin vakada bir tane gördüm. O da zaten ikinci defa ameliyata aldığımız bir çevirdiğimiz tüp mideydi. Onun dışında herhangi bir kaçak görmüyoruz. Ama dünya genelinde bu oran yüzde bir oranda yani yüz hastanın birinde kaçak görülüyor. Ülkemizde ise maalesef bu kaçak oranı yüzde sekizlere çıkmış durumda. Yüzde sekize. Niye ülkemizde çok görülüyor? Çünkü en önemli neden bu ameliyatlara bir anda başlayan cerrah sayısının biraz fazla olması. Yani tecrübe eksikliği. Sadece zımbalarıyla ameliyatın bitirilmesi, oraya dikiş veya güçlendirici materyallerin kullanılmaması ve en önemlisi de dokuların iyi seçilememesi eee içerisine başka dokuların girmesi önemli bir neden içerisine başka dokuların girmesi önemli bir neden kaçaklarda teknik hatalardır. Kaçakların en önemli nedeni teknik hatalardır. Hastaya ait faktörler son derece azdır. Yani çok yediği için, çok anormal derecede tıka basa yediği için kaçak görünme olasılığı aslında zordur.<br /> <br /> Kaçak genellikle ilk bir hafta içerisinde olur. O yüzden hastaların bu bir haftalık sürece dikkat etmesi gerekir. Bir hafta sonrasındaki de kaçaklar görülebilir. Biz bunlara geç kaçaklar diyoruz. Bir aylık dönemde ve bir aydan sonra da. Ama bunlar genellikle tespit edilmemiş erken dönemde olan kaçaklardır. Sonradan iyice orada biriken, apseleşen ve bir gıdaların yapmış olduğu tabloyla ortaya çıkar. Kaçaktan korunmak için bir defa hastalarımızın doktor seçimine çok dikkat etmesi lazım. Bu konuda tecrübeli doktorlar araştırmaları lazım. Daha önce kaçakları var mı, nasıl tedavi etmişler? Erken müdahale etmişler mi? Bu konuya dikkat edilmesi lazım. Bu konu son derece önemli. Çünkü olmaması gereken komplikasyonları medyada duyuyoruz. Olmaması gereken ölümleri, çünkü kaçak olduğu zamanda ölüm olmaması gerekiyor.<br /> <br /> Çünkü kaçakların bugün tedavi mümkün ama maalesef ülkemizde bunlar doluyor. Bu nedenle hastalarımızın da bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Bu ameliyat basit bir ameliyat değildir. Araştırılması gereken bir ameliyattır. Ameliyat olarak da malzemelerin, yani şu kullandığınız malzemelerin bir defa kullanıp atılması önemlidir. Bu ameliyatlar son derece teknik ameliyatlardır. Ameliyatlarda kullanılır ama bilinmeli ki bu aletler bir defa kullanılması lazım. Birkaç defa kullanırsa tutuklu mesela şimdi gördüğünüz gibi ben bunu on beş defa sıkarsam mesela açılmıyor. Şurada gördüğünüz gibi çünkü çok kullanıldı. O yüzden biz prensip olarak her ameliyatta bir tane kullanıp açabiliyoruz. Açtım ama bayağı uğraştım. İşte açarken bu dokular zedelenebilir. Bıçak körleşebilir. O yüzden bu her ameliyatta bir defa kullanılıp başka hastaya kullanılmaması gerekir. Çok önemli bir nokta.</p>

Mide küçültme ameliyatları sonrası mide büyür mü? Çok sıkça sorulan bir soru. Şimdi Midenin büyümesi genellikle   uzun dönemde özellikle birinci yıldan sonra bir miktar mevcuttur. Yani insanlar iki köfte yerken üç köfte yer hale gelebilir. Daha rahat hale gelebilir. Ama tutup da bir tabak yer hale gelmesi bir sorun olduğunu ifade eder. Yani Tekrar midenin baştaki haline gelmesi mümkün. Genellikle Karşılaştığımız sorunlar   bize başka merkezlerden gelen vakalarda gördüğümüz midenin başta büyük bırakılması, başta büyük bırakılmanın da iki temel nedeni var. Bunlardan bir tanesi cerrahın tecrübe eksikliği nedeniyle özellikle tepe kısmındaki yağlardan temizleyerek o bölgeye girip diyafram dediğimiz kubbe kısmına kadar gitmemesi hemen zımbalayarak o bölgeden uzak   fazla doku   ve serbestleme işlemini yapma ve oriski almadan mideyi çıkartma düşünmesi ki o durumda midenin tepe kısmı kaldığı için birinci yıldan itibaren o midenin kalan dokusu fazla oldukça nın genişlemenin orantısal olarak fazla olmasına neden olmakta.Ayrıca alt tarafta yapılandarlıklar da yukarıda genişlemeye neden olabilmektedir. Midenin Büyümesinden ziyade midenin   ilk ameliyatta büyük bırakıl Vakalarda ikinci defa midenin küçültülmesi mümkündür. Buhastalara bu şans verilmektedir o zaman aaa ikinci bir mide küçültme ameliyatı da mümkün olabilmektedir. Bu tüp midenin bize sunduğu bir avantajdır.Mide büyümesi özellikle ilk altı ayda ameliyat sonrası ilk altı ayda   hemen orta yere çıkmaz. Bir yıl iki yıl sonrasında ortaya yere çıkar.Bir insan ameliyattan sonra ilk iki üç ayda çok az yiyebiliyor İşte bir iki köfteyi biliyor ama altıncı ayda bir anda altı sekiz yapabiliyorsa bu midenin başta büyük bırakıldığının bir göstergesi olabilir. O yüzden midenin bırakılıp bulunmadığı ancak ameliyat videoları seyrederek mümkündür. Ama çoğu ekip bu ameliyat videoları maalesef çekmiyor. O zaman yapmamız gereken yemek borusu mide filmleriyle ne kadar bir hacmi olduğunu tomografi eşliğinde değerlendirmekten   başka bir seçenek kalmıyor.Mide büyümesi veya genleşmesini sağlayan veya neden olan en önemli faktörlerden birisi hastaya ait faktörlerdir. Onlarda gazlı içeceklerin çok tüketilmesi, tıkanırcasına yemek yeme sendromu, ameliyat sonrası hastaların yeterince psikolojik ve diyetisyen desteği almadan yalnız başına sadece ameliyatı alarak uzaklaşması, ekipten uzaklaşması, rehabilitasyon toplantılarına gelmemesi,hastanın bu konuda yeme ve içme alışkanlığını düzeltmesi katı sıvı ayrımını bir arada yapmaması gibi birçok faktöre bağlıdır. Dolayısıyla ameliyat olup hastaların ekibinden uzaklaşmaması ekibin toplantılarına katılması,rehabilitasyon toplantıları,varsa psikolojik, duygusal yemesorunları onun içinpsikoterapigörmesi ve diyetisyenleriyle de uzun süreli en az bir yıl hangi yiyecekleri hangi hızda ne sıklıkla öğrenmesi çok çok önemlidir.